Deprem felaketinin ana gündem maddesini oluşturduğu toplantıda, depremin bölgeye etkileri, ekonomik faaliyetlerin sürdürülebilmesi için önümüzdeki süreçte atılacak adımlar, talepler, öneriler ve bu konuda yapılan çalışmalar hakkında istişarelerde bulunuldu.

Toplantının açılışında konuşan GTB Meclis Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, Ramazan ayına buruk bir şekilde girdiklerini belirterek, deprem felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa ve başsağlığı dileklerinde bulundu.

11 ilde etkili olan deprem felaketinin geride unutulmayacak tarifsiz acılar ve derin yaralar bıraktığını kaydeden Tiryakioğlu, “Ülke olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyduğumuz bir zaman dilimini yaşıyoruz. Bölgede hayatın yeniden normale dönmesi için öncelikle yaşadıklarımızdan ders çıkararak, bölge insanımızı ivedilikle ayağa kaldırmamız gerekiyor. Deprem bölgesinin yeniden inşası ve ihyasının yanı sıra, bölgeye doğrudan yapılacak yatırımlar, devlet destekleri, teşvikler ve krediler bölge ekonomisinin canlanmasına dolayısıyla burada yaşayan insanlarımızın da kendi topraklarında kalmasını sağlayacaktır” dedi.

-TARIM VE HAYVANCILIK-

Depremin bölge tarımı, hayvancılığı ve gıda sanayine yönelik etkileri üzerine bilgiler veren Tiryakioğlu, şu açıklamalarda bulundu:

“Deprem Türkiye’nin Çukurova, Amik ve Harran ovalarını çevreleyen Mezopotamya’nın en bereketli topraklarında meydana geldi. Bu topraklarda neredeyse yetiştirilmeyen ürün yok diyebiliriz. Depremin tarımsal üretimde rekolteyi çok etkileyeceğini düşünmüyorum ama tarımsal üretimdeki genel sorunu iş gücü göçü, tarımsal ekipmanların zarar görmesi, gıda işletmelerinin yıkılması, hububat deposu, tarımsal ilaç, gübre, tohum ve ekipman ihtiyacı karşılayan bayilerin depremde mal ve hizmet kayıpları yaşaması olarak değerlendirebiliriz. Deprem nedeniyle birçok çiftçi ve tarım işçisi bulundukları yerden göç etmek zorunda kaldı. Göçün uzun süreli olması tarımsal üretimde ekim, dikim ve bakım işlerinin zamanında yapılamamasına neden olabilir. Bu nedenle kırsal kesimdeki insanlarımızı, üretimde tarlasında, bağında, bahçesinde tutmanın yolu, bu işi kalıcı desteklerle daha güvenli ve daha sürdürülebilir hale getirmekten geçiyor.”

-GIDA SANAYİ VE İHRACAT-

Türkiye'nin bitkisel üretiminin yaklaşık yüzde 20’sinin deprem bölgesindeki illerden karşılandığına işaret eden Tiryakioğlu, bu illerin tarımsal hasılaya toplam katkısının ise yaklaşık 85 milyar TL olduğunu ifade etti.

Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektörünün 2022 yılı Türkiye toplam ihracatının 11,5 milyar dolar olarak gerçekleştiğini anımsatan Tiryakioğlu, “Depremden etkilenen illerimizden sektörün gerçekleştirdiği toplam ihracat ise yaklaşık 3,5 milyar dolar tutarında. Burada en büyük pay Gaziantep’e ait. Gaziantep’ten gerçekleştirilen toplam ihracat 2,9 milyar dolar dolaylarında. Depremden etkilenen illerimiz sektörde ülke ihracatımızın yaklaşık yüzde 30’nu karışılmakta. Ayrıca tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerin ekildiği alanlar açısından baktığımızda ise on ildeki toplam büyüklük 25,6 milyon dekarla ülke genelinin yaklaşık yüzde 15'ine denk gelmekte “diye konuştu.

-GTB ÇALIŞMALARI-

GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı ise toplantıda yaptığı konuşmada borsanın deprem sonrası gerçekleştirdiği çalışmalar ve mart ayı faaliyetleri hakkında bilgiler verdi.

Meclis üyelerinin Ramazan ayını tebrik eden Akıncı, deprem felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa ve başsağlığı dileklerinde bulundu.

Depremin geride unutulmaz acılar bıraktığını kaydeden Akıncı, deprem bölgesinde açılan tüm yaraların, birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhu içerisinde sarılacağını dile getirdi.

Yaşanan deprem felaketi sonrası GTB’nin hızlı bir aksiyon alarak Gaziantepli hemşehrilerine kapılarını açtığını anımsatan Akıncı, “Az katlı olması ve barınma açısından daha uygun gördüğümüz GATEM’deki hizmet binamızı gerekli kontrolleri yaptıktan sonra depremden etkilenen vatandaşlarımızın hizmetine açtık. Depremin ikinci gününden itibaren çok sayıda hemşerimizin burada barınmalarına olanak sağlayarak, temel gıda ihtiyaçlarını düzenli şekilde karşıladık. Bunun yanı sıra kendi bünyemizde oluşturduğumuz kriz merkeziyle de özellikle İslâhiye ve Nurdağı ilçelerimizdeki üyelerimiz ve işletmelerimizle irtibata geçerek taleplerini rapor haline getirdik. Temel ekonomileri tarıma dayalı gıda sanayi olan bu iki ilçemiz ile il merkezimiz ve diğer ilçelerimizde iktisadi aktivitelerin devam etmesi, nitelikli iş gücünün korunması, iyileşme sürecinin hızlı ve koordineli bir şekilde sağlanması için hazırladığımız raporları ilgili bakanlıklarımızın yanı sıra çatı kuruluşumuz TOBB’a ilettik. Bu süreçte farklı çalışma ve projelerle bölgede yaraların sarılmasına yönelik çalışmalara katkı sunmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.