Ülkemizdeki yüksek enflasyonun gölgesinde emekli maaşları gündemden bir türlü düşmedi. Açlık sınırının altında kalan maaşlara yapılan zam ve ek iyileştirmelerde emeklileri memnun etmedi. Kimleri geçmiş yıllara göre kıyaslama yaparken, kimileri ise emekli maaşlarının en azından asgari ücretle eşitlenmesi gerektiğini savunuyor. 

Gelinen süreçte;

Emekli maaşları 2024 yılın da yüzde 42,6 yükseldi. En düşük emekli maaşının 10 bin TL olacağı açıklanırken, emeklilerin yine yüzü gülmedi. Memur emeklileri yüzde 11,68 oranında toplu sözleşme zammından kaynaklı toplamda ise yüzde 49,25 zam alacakları açıklandı. Ama SSK ve Bağ-kur emeklilerinin hak ettiği tutar yüzde 37,57 Sayın Cumhurbaşkanı’nın direktifleri ile beraber 5 puanlık bir artışla yüzde 42,6’ya yükseltildi. 

Geçmiş yıllara oranla bir karşılaştırma yapıldığında emeklilerin haklı olduğu gerçeği ortaya çıkıyor. 

Mesela;

2019 yılının emekli maaş listesi:

Bağ-kur esnaf emeklisi en düşük maaşı: 1690 TL ( 3 çeyrek)

 Bağ-kur Tarım emeklisi en düşük maaşı: 1189,71 TL ( 2 çeyrek)

SSK Emeklisi en düşük maaşı: 1125,57 ( 2 çeyrek)

Memur Emeklisi en düşük maaşı: 2379 TL (5 çeyrek)

 5 yıl sonrasında bugünün maaşlarıyla alım güçleri neredeyse yarı yarıya düştü. 

Vatandaşların gelen zamların bir işe yaramadığı hala çocuklarının ve kendilerinin istedikleri hiçbir şeyi alamadıklarını söylerken, Cumhurbaşkanın o sözleri yine akıllara geldi. ‘’ Alışverişe çıkmadan önce alınacaklar listesi hazırlayalım, porsiyonlarımızı küçültelim sadece ihtiyaçlarımız kadarını alıp bozulacağını bildiğimiz yiyecekleri istiflemekten vazgeçelim.’’ Demişti. 

Sosyal medyada bu söylemlere karşılık veren emekli bir vatandaş ise; ‘’Bırakın istediklerimizi almayı, ihtiyaçlarımızı alamıyoruz. Zaten bu uyarıya en çok biz emekliler uyuyoruz. Çocuğumun  istediği muzu alırsam cebimde akşama ekmek alacak param kalmayacağı için manavın önünden geçerken siz çocuğunuzun gözünü kapattınız mı?’’ şeklinde durumu özetliyordu. 

Birkaç vatandaşımızın söyledikleri ile yazdığımız yazıydı bu sadece. Onlar emeklinin sesi olmaya çalışıyorum. Etrafımda o kadar çok emekli insan var ki kimisi üniversitede çocuk okutmaya kimisi ise askerdeki çocuğuna para yetiştirmeye çalışıyor. Emeklilerle ilgili bir özlü söz gelir aklıma ‘’ Bu gidişle ayın sonu zor gelir. Bakkal, kasap hesap kabarır. Hesap ödenemeyince kapılar yüzüne kapanır. Emekli olunca dertler depreşir.’’

Enflasyon yüzünden emekliler maaşları altında ezilirken, birilerinin buna çözüm bulması gerekiyor. Mesela emeklilere sorulsun. Aylık geliriniz ne kadar? Maaşlar neden yetişmiyor? Sadece günlük mutfak geliriniz nedir? Temel ihtiyaçlarınız haricinde aktivitelere paranız kalıyor mu ? Bunlar araştırılırsa ve ona göre bir zam belirlense sorunlar az da olsa çözülecek . Çünkü Türkiye’de her ailenin en az 3 en fazla 7 çocuğu var. Halkın sesine kulak verip, maaşlar sadece vatandaşlara sorarak yükseltilmeli. Böylece halk ve yönetim arasında bir uzlaşma sağlanmış olacak.

Sonuç olarak, neresinden bakarsanız bakın emeklilerin bu maaşlarla yaşam standartlarını korumaları mümkün gözükmüyor. İşte bu yüzden birçok emekli çalışmak zorunda. İşsizlik azalsın diyarsanız, önce emeklileri çalıştırmayacak tatmin edici bir ücret sağlamalısınız.