Rahmet ve mağfiret kapılarının sonuna kadar açıldığı en müstesna gecelerden birisi olan Miraç, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v) ihsan ve ikram dolu mucizevi bir yolculukla Cenab-ı Hakk’ın yüksek huzuruna kabul edildiği kutlu yolculuktur.

Sonsuz rahmet ve mağfiretle dolu, ibadet ve ameller doğrultusunda bütün Müslümanların rahmet yüklü esintilerle müjdelendiği bu mübarek geceye kavuşmanın huzurunu yaşamaktayız. Zamanın hikmetinden yoksun tecrübelerin maneviyatları zayıflattığı, dostluk ve kardeşliğin, selam ve muhabbetin, ahlak ve adaletin, bilgelik ve medeniliğin bu savrulmalardan nasiplendiği bir vasatta, ‘hatırlatan, uyaran ve öğreten’ sembollerimiz açısından bu gecelerimizin bir başka önemi vardır.

Bu geceyi ve tüm zamanları aziz bilerek, afakta ve enfüste gözlediğimiz sayısız işaret ile ibadetlerimize ve ahlakımıza bilginin gölgesinde çeki düzen vermeli, ümitsizlikten kurtulmalı, ‘Hakkın vadettiği günlerin doğacağı’ ufuklara umutla bakmalıyız.

Bu duygu ve düşüncelerle, tüm islam aleminin ve vatandaşlarımızın Miraç Kandilini tebrik ediyor, daha nice kandillere sağlık, birlik ve beraberlik içerisinde erişme temennisiyle bu gecenin insanlığa sevgi ve huzur getirmesini diliyorum.