Gaziantep İslam Bilim Teknoloji Üniversitesinin uluslararası alanda görünürlüğü her geçen gün artıyor. GİBTÜ’deki akademisyenlerin makaleleri alanlarında dünyanın saygın dergilerinde bir bir yayımlanmaya devam ediyor. Son olarak GİBTÜ Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Çekiç’in çalışması Journal of Ethnic Foods’ta (Springer Nature) yayımlandı. Çalışma geleneksel Türk mutfağında yer alan etli tatlıları tespit etmeyi ve sürdürülebilirliklerine katkıda bulunmayı amaçlıyor.
Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Çekiç, geleneksel mutfak uygulamalarının biçim ve içerik özellikleri bakımından ait oldukları toplumların etnik kodlarını taşıdığını ve geçmişten günümüze göç, savaş, kıtlık, afet, kuraklık, sosyal etkileşim, din gibi birçok faktörün etkisiyle şekillenen bu kodların kültürleri birbirinden ayıran sosyal göstergeler olduğunu ifade etti.
TÜRK MUTFAĞINDA YER ALAN ETLİ TATLILAR İNCELENDİ
Çalışması hakkında bilgi veren Çekiç, “Bu çalışma, geleneksel Türk mutfağında yer alan etli tatlıları tespit etmeyi ve sürdürülebilirliklerine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda Osmanlı arşivleri incelenmiş ve eski/yeni yemek kitapları gözden geçirilmiş; ardından güncel literatür üzerinden bir değerlendirme yapılmıştır. Araştırma neticesinde, içeriklerinde tavuk, kuzu ve balık eti (tavuk göğsü, gerdan tatlısı, hamsi tatlısı, kıymalı ayva tatlısı) ile balık ve kuzu jelatini (elmasiye, incikli elmasiye) bulunan altı tatlının geleneksel Türk mutfağında yer aldığı; söz konusu tatlıların unutulmaya yüz tuttuğu ve elmasiyelerin yerini hazır jöleli tatlıların aldığı belirlenmiştir.” dedi.
ESKİ TÜRK TATLILARI GÜNÜMÜZDE YAPILMIYOR
Gastronominin yumuşak güç (soft power) unsurlarından biri olduğunu dile getiren Dr. İbrahim Çekiç, çeşitlilik açısından geniş bir yelpazeye sahip olan Türk tatlılarının önemli bir kısmının günümüzde yapılmadığını; bu durumun süreç içinde bazı tatlıların unutulma tehlikesi ile karşı karşıya kalmalarına neden olduğunu ifade etti.
Çekiç, bu durumla ilgili önerilerini şu şekilde sıraladı: “Osmanlı Türkçesiyle yazılmış eserlerde yer alan tariflerin ihmal edilmesi de bu durumu tetiklemektedir. Unutulan tatlıların tespiti için başta Anadolu olmak üzere geçmişte Osmanlının hüküm sürdüğü coğrafyalarda (İran, Irak, Suriye, Arabistan, Fas, Tunus, Cezayir, Mısır, Yunanistan, Bulgaristan, Arnavutluk vs.) bulunan arşiv belgeleri ve tarihî el yazmalarının incelenmesi bir zorunluluk haline gelmiştir. Bunların yanı sıra Türkiye’nin çeşitli yörelerinde ikamet eden ve somut olmayan kültürel miras aktarıcılarıyla yapılacak görüşmelerin şekil ve içerik açısından farklılık gösteren birçok tatlının tespit edilmesine ve kayıt altına alınarak gelecek nesillere aktarılmasına katkı sağlayacaktır.”
Bir Yorum Bırakın